Aşurenin Hikayesi



Önce anlamından bahsetmek istiyorum bu özel tatlının.Arapça 10 anlamına gelen 'aşara' kelimesinden gelmektedir kökeni.Hicri takvimin Muharrem ayının 10.günü aşure günü olarak kabul edilir.İslam inancında bu günde pek çok önemli olay olduğuna inanılır.Ben en çok duyduklarımdan birini paylaşıcam sizlerle.Hz.Nuh'un yeryüzündeki her canlının iki cinsini alarak yerden yükselen gökten düşen sulardan korunduğu,yolculuk ettiği gemisinde,bitmek bilmeyen bu felaket yüzünden tüm yiyecek kaynakları tükenmekteymiş ve  son kalan erzakları kocaman bir kazana koyup bir çorba yapmaya karar vermişler.Yapılan o çorba bizim bugün yaptığımız aşureye benzermiş.Ayrıca Hz.Nuh'un gemisinin aşure gününde Cudi dağının üzerinde karaya oturduğu rivayet edilirmiş.Geçmişte taa o günlerden Osmanlı'ya hatta günümüze kadar uzanmış gelenekte her aşure zamanı evlerde aşure yapılır komşulara,sevdiklere dağıtılır... :) 
Ben de işte bugün blogumda anne aşuresi tarifi vericem sizlere.Kocaman kazan denilesi büyüklükte bir tencerede yaptık annemle bu sabah.Bütün detayları,hatta annemin bunu söylemee dediklerini bile, paylaşıcam burada... :)
O zaman önce malzemelerle başlayalım...
1 kg buğday
250 gr kuru fasulye
250 gr nohut
1 su bardağı pirinç
1 avuç kuru üzüm
1/4 portakal  kabuğu
10-12 tane karanfil
20 tane kabuklu bakla
4-5 kuru kayısı
3.5 kg şeker

Buğdayı akşamdan bir tencereye koyup kaynatıyoruz ama ilk kaynama belirtisi gösterdiği an altını kapatıp suda şişmeye bırakıyoruz.(anne tabiri ile bi' taşım kaynatıp kapatın altını)
Kuru fasulye,nohut,bakla,pirinç de akşamdan ıslatılıp bırakılıyor.
Ertesi sabah kalkıp ilk iş buğdayın altını açıp kaynatmaya başlıyoruz ama tabi geceden şiştiği için suyunu çekmiş olacaktır yeniden su eklemeyi unutmuyoruz.
Diğer tüm bakliyatlar da ayrı ayrı kaplarda haşlanır yumuşayana kadar.
Ardından kaynamakta olan buğdaya eklenir.Suyu azaldıkça su ilave edilir.Ve başlarlar mutlu mesut kaynamaya...

Bütün malzemelerin güzelce kaynayıp piştiğine emin olduğumuzda diğer malzemeleri eklemeye başlıyoruz.
Kuru üzümler önce...

Ardından doğranmış kuru kayısı...
Ve doğranmış portakal kabuğu ile karanfiller...Ama burda şöyle bir detay var eğer karanfilleri direk hiç işlem uygulamadan aşurenin içine atarsanız rengini koyulaştırırmış.Biz bu yüzden bir cezvenin içinde kaynattık,suyunu döktük ve tanelerini öyle koyduk kazana.
Bütün bu malzemeleri koydukça tekrar kaynaması için bırakıyoruz ama fazla da kendi haline bırakmıyoruz,karıştırıyoruz... :)
Bütün malzemeleri koyduktan sonra bir fiske de tuz atıyoruz içine.Aşurenin içinde 41 çeşit malzeme olduğu söylenirmiş.Bu 41 çeşidi tamamlamak da mümkün olmadığından bir fiske tuz atılırmış ve bu  tuzun o 41 çeşidi tamamladığına inanılırmış.
Kaynadıkça kıvamlı bir çorba haline gelene kadar koyulaşıyor.Kıvamından emin olmak için bir kaba azıcık alıp soğumaya bırakıyoruz.Eğer yeteri kadar koyu olduğuna ikna olduysak sorun yok.Fakat ya olmadıysaak? O zaman işte küçük bir hile yapıyoruz.Kaynamaya devam ederken o kazanda biz de kıvamı koyulaştırmak için nişastadan yardım alıyoruz.Şöyle ki bir bardak suda iki çorba kaşığı nişastayı eritip yavaş yavaş kaynayan aşureye ilave ediyoruz.Bizimkinin kıvamı çok süperdi ama sırf siz bilgilenin diye ekler-miş gibi yaptık... :) Yoksa her şey yolunda!
İşte böyle yavaş yavaş ilave edip kıvamı istediğimiz hale getiriyoruz.
Her şey piştikten sonra şekerini ilave edip kaynatıyoruz ve şekeri eritiyoruz.Şeker eridikten sonra 15-20 dk daha kaynıyor.Daha sonra altını kapatıp,üzerine de kapağını koyup yarım saat kadar dinlenmeye alıyoruz.
*Şöyle bir rivayet varmış, kapağını kapatıp dinlenmeye aldığımız aşurenin kapağını açtığımızda çıkan ilk buharı cilde çok iyi gelirmiş.Bu yüzden naptık tencerenin yanında durduk ki buharından  faydalanabilelim... :)
Ve en son da geldik kaplara koyma ve süsleme faslına...
Kaplara koyduktan sonra biraz soğuyunca üzerine malzemeleri ekliyoruz.
 Koyucağımız susamları güzelce kavuruyoruz.Mis gibi kokup harika bir renge kavuştuklarında işlem tamamdır.Tıpkı bu resimdeki gibi :)

 Fıstıkları da aynı şekilde kavuruyoruz...
Sonra diğer malzemelerle beraber başlıyoruz süslemeye..



Önce tarçın

 Sonra susam
 Ceviz parçaları
 Kavrulmuş fıstıklar
 Ardından kuş üzümleri
 Ve son olarak nar taneleri...
Aşure hikayemizin de sonuna geldik.Artık yiyenlere afiyet olsun! :)











1 yorum:

  1. çok güzel bir paylaşım.başta Nesrin yenge ve senin eline ve emeğine sağlık.Horasan şekeri de fena olmaz dı hani üzerine :D Allah kabul etsin.

    YanıtlaSil

Hesap açmadan yorum yapabilmek için anonim seçeneğini işaretleyiniz.